ABB Danışmanlık İşyerinde Aidiyet Duygusu ve Motivasyon

07 Şub 2021

İşyerinde Aidiyet Duygusu ve Motivasyon

İş hayatında anlayamadığımız, çözemediğimiz, ikna edemediğimiz insan tipleri ile çoğu zaman karşılaşırız. Bu insanların gözleri çıkış saatine yakın saatte olur. Zaten işyerinde bulunma nedeni sadece bulunmak içindir. Bu tip çalışanların genel özellikleri mesai saatleri içerisinde sadece söylenenleri yerine getirmektir. Ekstradan herhangi bir iş yapmalarına, sorumluluk almalarına gerek yoktur. Ve bunun sonucunda kovulma korkuları yoktur. Fakat bu insanlar kontrol altında tutulamadıkları sürece, diğer çalışanları da olumsuz olarak etkileyeceklerdir. İşletmelerde çalışanlar arasında motivasyonu dengelemek oldukça zor bir durumdur. Çünkü genel inanış; işletmelerde ödül ve ceza sistemi olmaz ise motivasyonu sağlamak bir o kadar zor olacaktır. Yalnız her ödül ceza sisteminin de başarıya ulaşacağını söylememiz mümkün görünmemektedir. Her ödül kişiyi motive etmeyeceği gibi, her ceza da kişinin doğruları görmesini sağlayamaz.

Bu noktada önemli olan ödül ceza sistemiyle birlikte kişinin işyerindeki varlığına, yaptığı işe, şirketin hedefine, amaçlarına yürekten inanması hedeflenmelidir. Bu inancın oluştuğu noktada ödül sistemi de ceza sistemi de ikinci planda kalır. Önemli olan çalışanın işini sevmesi ve severek yapmasıdır. Kısacası çalışanda aidiyet duygusunun oluşmasıdır.

Peki nasıl oluşturulacak bu aidiyet duygusu ?
Aidiyet duygusunun oluşumu için her şeyden önce çalışanlar için bir güven ortamının oluşturulması gerekir. Bu ortamın oluşmasında işletme sahiplerine, liderlerine büyük rol düşmektedir. Bu güven ortamında birbirine saygılı, yardımlaşmayı seven üyelerden oluşan bir ekip oluşturulması olmazsa olmazdır. Örneğin çalışanın ekip içerisinde kendisine ilgi gösteren amirlerle, iş arkadaşlarıyla çalışması kendini o işyerinin bir parçası olarak hissetmesi çalışanın aidiyet duygusunu güçlendirecektir.

Ayrıca çalışana yapacak olduğu işlerde kararlara katılabilme fırsatı tanınması, başardığı görevler sonrasında saygı gösterilmesi aidiyet duygusunun oluşumunda bir diğer husustur. Göstermiş olduğu başarıların neticesinde bir takım ayrıcalıklara da sahip olması gerekir. Örneğin çalışanı kişisel gelişim kurslarına, seminerlere, toplantılara göndererek kendisini önemli hissetmesi sağlanabilir. Bütün bunların neticesinde, çalışanın tatmin edecek bir ücret alması ve kendi yaşam standardını sürdürebilmesi aidiyet duygusunun oluşumundaki en büyük etkendir.
Çalışanların aidiyet duygusunun yüksek olması, bir diğer anlamda işine iyi motive olması firma açısından her zaman olumlu bir sonuç yaratacaktır. İyi motive olmanın temel araçları sosyal ve finansal adalet, iyi bir ekip çalışması, çalışanlara şirketin bir parçası olduğunu hissettirme, değerlendirme sistemleri ve performansın ödüllendirilmesidir.

İş hayatına atıldığımdan beri beni en fazla etkileyen ve inandığım bir sözü paylaşarak ilk blog yazımı sonlandırmak isterim. ” Bir şey yapmak isteyen hep bir yolunu bulacaktır, bir şey yapmak istemeyen de hep bir bahane bulacaktır.”